Sunuş
Bilim ve teknolojide meydana gelen değişimler çerçevesinde üretim yöntemleri ve ekonomik sistem gelişen teknolojinin getirdiği araçlarla dönüşüm geçirmektedir. On dokuzuncu yüzyılda yaşanan Sanayi Devrimi üretim yöntemlerinde ve ekonomik sistemde değişiklikler yaratmış ve bu durum hayatın her alanında dönüşümler yaşanmasına neden olmuştu. Sanayi Devrimi sonrası dünyada mevcut kurumların yeniden tanımlanma sürecini zorlamış ve bu durum siyasetten eğitime kadar her alanda mevcut kurumların dönüşümüne neden olmuştu. Yaşamakta olduğumuz Bilgi Devriminin de hayatın her alanında dönüşümler yaşanmasına neden olmaya başlaması beklemelidir ki zaten bu süreç başlamıştır. Şüphesiz optimizasyon ve verimlilik yeni dönemdeki dönüşümleri artırarak devam ettirmektedir. Bu çerçevede paylaşım ekonomisi yeni dönemde ortaya çıkan önemli bir araç şeklinde ön plana çıkmaktadır. Taksisi olmayan UBER en büyük taksi firması; oteli olmayan booking.com en büyük otel işletmecisi olmuştur. Atıl kapasitelerin ekonomiye dahil edilmesi anlamına gelen bu girişimler sayesinde bireylerin sahip olduğu otomobillerin günlük kullanım saatinin -sözgelimi- günlük iki saati aşmadığını gören paylaşım ekonomisi saatlik araç paylaşım sistemleri ile otomobil sahibi olmayanların günlük 22 saatlik atıl kapasiteden faydalanmalarını sağlamaktadır. İleri yıllarda otomobil sahibi olmanın gerekliliği tartışmaları başlamıştır.
Sanayi Devriminin zorladığı dönüşümlerden birisi ise eğitim alanında olmuştu ve bugün sistemde baskın olan ve gençleri 6-18 yaş döneminde okullara yönlendiren eğitim sistemini yaratmıştı. Bu sayede ekonomiye katkı verebilecek yaşlara geldiklerinde fabrikaların mesai saatlerinde çalışmaya hazır iş gücü yetiştirilmiş oldu. Buna benzer bir süreç halen yaşanmakta olup Bilgi Devrimi ile birlikte üretim biçimleri değişerek uzaktan çalışma sistemleri gelişti ve bunun sonucu olarak hayatın her alanında olduğu gibi eğitim alanında dönüşümün yaşanması beklenmelidir. Özellikle COVID pandemisi esnasında çevrimiçi öğretime hemen uyum sağlanması bu dönüşümün hızlanacağının habercisi olmuştur. Önümüzdeki dönemde çevrimiçi eğitimin dünyanın en ileri seviyesindeki öğretim kurumlarının kontenjan sorunu olmadan sistemde baskın hale gelmesi bu ve yeni eko sisteme dair bir işaret şeklinde algılanmalıdır. Önümüzdeki yıllarda çevrimiçi imkanlar sayesinde milyonlarca öğrenciye sahip üniversitelerin kurulması beklenmektedir. Çevrimiçi eğitimde meydana gelen bu gelişmelere dair senaryoda önümüzdeki yıllarda yüz yüze eğitime olan ihtiyacın ortadan kalkması beklenmemelidir.
Çevrimiçi teknolojiler sayesinde milyonlarca öğrenciye sahip olacak bazı üniversiteler ortaya çıkması beklenmelidir. Bu çerçevede öğrenciler, akademisyenler ve yüksek öğrenim kurumlarının karşılaşacağı sorunlar:
- Çalışma odalarından çıkmadan uzaktan öğrenim gören öğrencilerin sosyal etkileşime girmeme sorunu ortaya çıkacaktır.
- Çevrimiçi yüksek öğrenim nedeniyle çok sayıda akademisyen işsiz kalacaktır.
- Çok sayıda üniversite ve bu üniversitelerin dersleri öğrenci bulamayacaklar; çünkü kısıtlı sayıda üniversitede kümelenmeler meydana gelecektir.
Öte yandan, mevcut yüksek öğrenim hareketlilik mevzuatına göre ders, öğrenci ve akademisyen hareketliliği yüreklendirilmektedir. Bologna Süreci kapsamında her öğrenci altı dersini bahse konu hareketlilik üzerinden başka bir yüksek öğrenim kurumundan alabilmektedir. Dolayısıyla Bilgi Devriminin zorladığı dönüşümün bir tarafı çevrimiçi derslere odaklanmışken; yüz yüze eğitimde bu dönüşüme dair bir fırsat penceresi bulunmaktadır.
Çevrimiçi eğitimin baskın hale geleceği senaryolarda yüz yüze yüksek öğrenime ilişkin yapılacak girişimlerin rekabetçi olabilmesi adına paylaşım ekonomisi içinde optimize edilmiş sistem uygulamaları fırsatlar barındırmaktadır. Bu çerçevede, Bodrum Institute’ün yarattığı yüksek öğrenim platformu yukarıdaki sorunları çözmeyi hedeflemektedir.
- Optimize edilen maliyetler sayesinde geleneksel yüksek öğretim kurumlarından daha düşük maliyetle yüz yüze ve tercih edilebilir bir mutlu öğrenme platformu olarak öğrencilerin çalışma odalarından çıkmalarını teşvik etmektedir.
- İşsiz kalacak nitelikli akademisyenlerin derslerini yüz yüze verme fırsatı yaratarak Bodrum Institute’ü tercih edecek öğrencilerle buluşacaklar.
- Öğrenci bulma sorununa sahip üniversiteler derslerini ders hareketliliği çerçevesinde Bodrum Institute ile ortak icra edebileceklerdir.
Bodrum Institute yüksek öğrenim platformu sayesinde yüz yüze eğitimin ihtiyaç duyduğu derslik, yatakhane ve sosyal tesisler gibi altyapı olanaklarının verimlilik esasına dayalı olarak kullanılması ve bu tesislere sahip olmadan kullanılması maliyetleri düşürecektir. Bu sayede Bodrum Institute daha düşük maliyetlerle yüksek öğretimde kendine yer açmaktadır.
Bodrum Institute yüksek öğrenim alanında başka sektörlerdeki mevcut atıl kullanım sürelerini -altyapı, işletme ve idame maliyetlerini üstlenmeden- optimize ederek faaliyetlerini sürdürmektedir. Bodrum Institute, Bodrum’da bulunan uluslararası ulaşım, konaklama ve toplantı mekanları altyapısının ders, akademisyen ve öğrenci hareketliliği çerçevesinde yüksek öğrenim kurumları tarafından kullanmaktadır. Doğası gereği yüksek öğrenim kurumlarının altyapıları Ekim-Mayıs ayları arasında kullanılmaktayken; turizm sektörünün altyapısı yoğun olarak Temmuz-Ağustos ayları içinde tam kapasiteye yakın kullanılmaktadır. Makro seviyede hem turizm sektörü hem de yüksek öğrenim kurumları ulaşım, derslik, barınma ve sosyal imkanlarına dair kapasitelerinin artırılmasına ihtiyaç duymaktadır.
Bodrum Institute yarattığı optimizasyon sayesinde bu iki sektörün altyapılarını bir diğeri için kullanabileceği bir eko sistem yaratmaktadır. Bunu gerçekleştirmek için hukuki düzenlemeler (Bologna Süreci gibi) mevcuttur. Yenilikçi bir yaklaşımla gelişen teknolojilerin sunduğu paylaşım ekonomisinin sağladığı optimizasyon sistemleri ile geleceğin dönüşmüş yüksek öğrenim sistemindeki sorunları çözmek Bodrum+ Institute’ün temel amacıdır.
Yukarıda bahsedilen global bir sorunu çözme amacında olan Bodrum Institute, geleneksel üniversitelerde var olan tüm bilimsel alanlardan uzmanları bir araya getirerek paylaşım ekonomisinin sunduğu imkanlarla yeni bir yüksek öğrenim platformu sunmaktadır. Bodrum Institute sadece yüksek öğretim sisteminde yer alan öğrencileri değil, aynı zamanda üniversitelerde yer alan Sürekli Eğitim Merkezleri ve İş Okullarının (Business School) alanlarında da akademik etkinlikler düzenlemeyi amaçlamaktadır.
Bodrum Institute Bilgi Devriminin zorladığı dönüşümün farkında olarak geleceğin yüksek öğretim eko sistemini kurarak global seviyede yüksek öğrenimin yeniden tanımlanma sorunsalına yanıt vermekte ve on yıl sonrasının yüksek öğrenim kurumu olma iddiasındadır. Ayrıca çağdaş eğitim sistemlerinin temelini oluşturan Milet Okulu[1] gibi ‘okulların’ binlerce yıl önce ev sahipliği yapan Ege Bölgesinin, yeni dönemde bu ihtiyaca yönelik girişimlere ev sahipliği yapma iddiası coğrafi açıdan isabetli bir çıkış noktasıdır.
Prof.Dr.Haldun YALÇINKAYA
Bodrum Institute Koordinatörü
[1] Milet Okulu, M.Ö. altıncı yüzyılda günümüz Aydın ilinin sınırları içindeki Miletos şehrinde kurulmuş bir düşünce okuludur. Milet Okulunun bilimsel düşüncenin temelini attığı kabul edilir ve bu yönüyle günümüz öğrenim sisteminin temelini attığı öne sürülebilir.